İstanbul Caz Festivali’nin şehrin sosyal yaşamına katkıları çok büyük. Yazın en sıcak günlerinden birinde Küba müziğiyle buluşmak isteyen ateşli ruhlar, keyif arayan kulaklar ve çimler üzerinde dans etmeye hazır çıplak ayaklar 12 Temmuz akşamı “Havana Gecesi”nde olacak.

Festivalde yaz ve caz gecelerinin olmazsa olmazıdır Latin konserleri. Küba’dan esen ılık rüzgarlar şehir yaşamından bunalmış bedenlerde bol buzlu bir mojito etkisi yaratır. Piyano üzerinde gezinen puro kokulu parmaklar kimi zaman ferahlatır, kimi zaman romantizmden tutkulu aşklara sürüklendiğiniz akşamlara götürür.

Küba müziğinin cana yakın özelliklerini şeytani yetenekleriyle görkemli bir gösteriye dönüştüren piyanist Roberto Fonseca, Impulse! etiketiyle yayımlanan son albümü ABUC’la 24. İstanbul Caz Festivali’ne konuk oluyor. Köklere yolculuk çok dile getirilen bir konudur, ama bahsedilen “köklere yolculuk” köklerinden koptuktan çok uzun zaman sonra bir müzisyenin yuvaya dönüşteki arayışından ziyade “baba ocağı” Küba’nın bahçesinden kopmamış bir adamın derinlere dalışı olunca daha samimi ve ayakları yere basan bir arayışa dönüşüyor. Ne istediğini bilen müzikseverlerin aradığı tam da bu belki. Dinleyeceğimiz müzik genel olarak eğlence için ama hayatta eğlenmekten büyük bir amaç olabilir mi? Küba müziği eski bir müzik gibi tınlasa da her zaman bugünden sesler taşır. Cazın yaşamını tüm canlılığıyla sürdüren türlerindendir. Ateşler, umutlandırır.

Perküsif piyano icrasıyla Latin müziğine ve Küba ruhuna en hâkim isimlerinden Fonseca, yakın bir süre önce ülkemizi yeniden ziyaret etmiş ve keyifli bir müzik gecesi yaşatmıştı. Afro-Cuban müzikte kulakların aradığı ritim bölümlerinin güçlülüğü ve manevi duyguların yüksekliği bizi cennete yakın bir yerlerde dans ediyormuşuz gibi hissettirmişti. Fonseca’nın müziği sıcacık toprak ve deniz kokusu eşliğinde deniz kenarında keyif yaptığımız akşamları hatırlatıyor. Küba müziğinin kollarına kendini bırakmak isteyenler için biçilmiş kaftan bir müzisyen.

Konser öncesi ise 23 yaşındaki Kübalı vokal Dayme Arocena sahnede olacak. Arocena’nın Afro-Cuban kültüründen topladığı çiçek özlerini bünyesinde absorbe etmesi ve onu Küba çağdaş müzik sahnesinde lezzetli ballara dönüştürmesine hayran olacaksınız. Arocena değişken bir aralıkta sesini biçimlendirirken “siyah bir inci” gibi dinleyenlerini büyüleyecek.