Miles Mosley: katil bir caz timiyle çalan adam

Cazkolik

Bazı isimleri ilk kez izleyeceğimizi sanırız ama aslında onları biliriz. Sır gibi konuşmayalım, anılarınızı havalandırın, iki yıl önceye gidelim; Beykoz Kundura Fabrikası’nın bahçesine. Sahnede Kamasi Washington var ve devasa bir “sound” üflemekle meşgul. Adama adetâ kimsenin bilmediği bir sırra vakıfmış gibi mühürlenip kalmışsınız. Oysa o konserde harikulade bir kadro vardı hatırlayın. Arkadaki basçı neler yapmıştı öyle. Kimdi hatırlıyor musunuz? Biz sıkıcı ve tutucu cazseverler istemesek de o sahnedeki adamlar ve onlar gibiler sayesinde caz değişiyor, fena değişiyor. Miles söylemişti, Mosley değil, Davis olanı.

7 Temmuz akşamı, “JUNUN featuring Shye Ben Tzur and the Rajasthan Express” konserinin hemen öncesinde Kamasi Washington’ın geçen yılki kadrosundaki basçısı Miles Mosley’i yine Beykoz Kundura’nın bahçesinde dinleyeceğiz. Bu sefer kendi müziğiyle gelecek. Mosley Los Angeles caz topluluğu West Coast Get Down Collective’in kurucularından biri. Müziğine ilk anda bas gitar uyar diye düşünebilirsiniz, oysa Mosley double bas çalıyor. Tutkuyla çalıyor. Bass Player dergisine verdiği röportajda Ray Brown ve John Clayton gibi bas ustalarının rahle-i tedrisinden geçtiğini söylüyor. Double bas çalmaya ilişkin büyük hayalleri var ama klasik bir caz basçısı olmaya niyeti yok. Başka şeylerin peşinde. Müziği de öyle zaten. Aynı dergi Mosley’i “katil bir caz timinin içinde yer alan Lenny Kravitz” olarak, bir başkasıysa “Prince, funk & rock ve James Blood Ulmer karması” diye tanımlıyor. Amerikalılar sever böyle benzetmeleri. Seksenlerde-doksanlarda cazla hiçbir ilgisi olmayanların zamanla nasıl işin içine girdiğine dikkat edin. Sınırlar değişiyor.

West Coast cazında 21. yüzyıl

West Coast Get Down Collective üyeleriyle aynı anda birçok proje yürütüyor olsa da Miles Mosley epeydir kendi albümü Uprising’e odaklanmış durumdaydı. Kafasında siyah anarşist Che beresi ve üzerinde *M işaretiyle şekil şemal tamam. Monk’la Mingus’u da iyi biliyor, Kendrick Lamar’ı da. Topluluk üyesi olduğu için uzun süre Kamasi’nin caz tarihine şimdiden damgasını vuran albümü The Epic için çok uğraştılar. Ardından gelen büyük başarı dünyanın dört bir yanında süren uzun turneler, derken film müziklerine katkılar, küçük roller, prodüktörlük işleri… Ama bu ekibin en büyük özelliği, –Kamasi de dahil– klasik caz kulüp müzisyenleri olmamaları. Bunu Mosley de söylüyor zaten. Coachella ve Outlands gibi büyük pop festivallerinden davet alan ender caz müzisyenlerinden oldular mesela. “Sakin bir ortamda çalması gereken müzikler değil bizimkiler” diyor Mosley. Yeni albümü Uprising doğası gereği önce rock, ardından caz çevrelerinden güzel eleştiriler aldı. Collective’in tüm üyeleri birer birer albüm yapmaya soyunur mu dersiniz? Sırada tromboncu Ryan Porter mı var? Cameron Graves Planetary Prince’i yapmıştı zaten.

İlk albümü Uprising’i yayımlayan Miles Mosley, Kamasi Washington ve ekibiyle West Coast, Doğu Sahili karşısındaki uzun süren sessizliğini bozdu. Üstünlük sayısının artmasına daha çok zaman olsa da entelektüel New York cazı karşısında yıllardır ilk sayılarını elde ettiler. Bu yolda daha çok yeni müzik, çok da eleştiri duyarız. İkisi de normal. Mosley ilk albümü Uprsing için “doğal ve samimi ama yine de ihtişamlı bir eser yaratmak istedim” diyor. Kamasi için de benzer bir cümle kurmak mümkün. “Kalpler için hoparlör olmak istiyoruz” ikinci cümle olabilir. Albümde yer alan “Heartbreaking Efforts of Others” ve “More Than This”, teknik yeterlilik vizesi için en uygun parçalar. Sözlerinde fazla mecaz var, duygusal göndermeler. “Kendime yatırım yapmaya karar verdiğimde kaydetmek istediğim müziklerin ne olduğunu düşündüm ve bunları buldum” diyor. Miles Mosley’nin çıkış şarkısı “Abraham” albümün en ilgi gören parçası oldu. Mosley parça için “farklılıkların ve birliğin doğal ifadesi” diyor. Yahudi anne ve baptist babadan doğan, Los Angeles”da yetişen, daha fazlası olmak için sürekli baskı altında biri olarak söz ediyor kendinden. “Beş yaşından beri ruhumu arama çabasıyla yaşıyordum” diyor. Annesinin okuması için verdiği ilk kitap Tibetan Book of the Dead. Arayışın yolunu aydınlatan ışığın İbrahim’in soyundan geldiğinin, üzerine pek çok kültürel parametrenin eklendiğinin altını çiziyor, cüretkârlık ve mücadele kavramlarını öne çıkarıyor.

O nasıl bir bas?

Mosley’nin kullandığı her şeyiyle özel Blast Cult bası için de bir şeyler söylemek lazım. Hem basçı hem de özel bas imalatçısı Jason Burns tarafından geliştirilen bu basların müziğe katkısı büyük. Bunu Mosley de söylüyor zaten. Aşağıya bu basın yapım sürecini gösteren bir video girdik, orada sahibi anlatıyor. Havalı baslar. Formlarında değişiklikler yok, ama özel yapım olduğu için üstlerinde desen vb. değişik tasarımlar görmek mümkün.

*Bilal Karaman Trio ve MadenÖktemErsönmez konserleri “Vitrin” Türkiye Güncel Müzik Buluşması kapsamında gerçekleştirilecektir. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Bu yazı ilk olarak Cazkolik’te yer almış, gözden geçirilmiş tekrar yayımı Cazkolik ekibinin izniyle gerçekleştirilmiştir.

HANGİ ETKİNLİK?
JUNUN FEATURING SHYE BEN TZUR AND THE RAJASTHAN EXPRESS / MILES MOSLEY / BİLAL KARAMAN TRIO* / MADENÖKTEMERSÖNMEZ*


NE ZAMAN?
7 Temmuz Cuma, 19.45


NEREDE?
Beykoz Kundura


AYRINTILI BİLGİ   |   BİLET AL