Festival Paco De Lucía ruhunu bir gitar zirvesiyle kutluyor

Cem Erciyes

Adını öğrendiğim ilk caz sanatçısı Paco De Lucía olabilir mi? Kuvvetle muhtemel öyle. Hayır, bizim evde İspanyolca filan konuşulmazdı ya da flamenko düşkünü biri de yoktu. Telli sazlardan bağlama, müzisyenlerden Ruhi Su ve Zülfü Livaneli popülerdi. Ama ben Paco De Lucía’yı tanırdım, çünkü bilmem hatırlar mısınız, 80’lerde o buralarda çok meşhurdu.

Flamenkonun ritmi, hızı ve ihtiva ettiği uygun miktarda hüzün sanıyorum ki bu müziğe olan meylimizi izah ediyor. Paco De Lucía’nın gitarıyla çaldığı şarkılar da işte böyle böyle kabul görmüş olmalı. Mesela o en meşhur şarkısı “Entre dos Aguas” TRT’nin bile gözdesi müzikler arasında kaldı yıllarca. Klasikten caz doğaçlamalarına hep bir İspanyol havasında gezinen Paco De Lucía’yı herkes bir başka sebeple pek sevdi ve kendisi neyse ki defalarca geldi gitti buralara.

Kendi yerel çalgısını ve yerel müziğini alıp, çoğaltıp, bambaşka coğrafyalara ve bambaşka noktalara taşıyan, böylece yıldızlaşan bir müzisyen olarak da onu bu kadar çok sevmiş olabiliriz. Orkestrada bir enstrüman, ya da en fazla bir adım öne çıkıp şarkıcıya yaklaşma onuru bahşedilmiş olan flamenko gitarını, tek başına en öne koyup arkasında orkestranın çaldığı bir soliste dönüştüren kişi o – tabii o gitarı çalan kendisini de bir yıldıza…

Geleneksel flamenkonun sınırları kesmemiş Paco De Lucía’yı. Daha erken yaşlardan itibaren farklı projelerin içinde olmuş, pek çok iyi müzisyenle çalmış. Ben onu Al Di Meola ve John McLaughlin ile Açıkhava’da verdikleri konserden hatırlıyorum. Artık takvim 2000’lere gelmişti ve her biri dünyada gitarın en iyisi olan üç kişiyi sahnede birlikte müzik yaparken izleme şansına sahip olmak Allah’ın bir lütfu gibiydi. Ama bugün tekrar itiraf etmeliyim ki benim için o sahnenin yıldızı hiç tartışmasız Paco De Lucía’ydı.

Bir afiş hatırlıyorum. Beyaz kuşe kartonun üstünde Efes Antik Tiyatro’nun notalara dönüşerek dağıldığı, uçuşup gittiği harika bir çizim. Üstünde de Paco De Lucía’nın adı var. Bu, İzmir Festivali kapsamında Efes Antik Tiyatro’da 80’lerde verdiği bir konserin afişi olmalı. O konsere gitmemiştim, ama afişi yıllarca üstündeki ismin saygınlığı ve tabii ki enfes tasarımı nedeniyle duvarımdan indirmedim. Blue Jean posterlerim tek tek epriyip duvardan düşerken Paco De Lucía varlığını korudu.

Uzun boylu, uzun suratlı, uzun saçlı İspanyol, geçen yıl erkenden veda edip gitti. Ama neyse ki Türkiye’deki dostları var. Fena olmayan bir gitar zirvesiyle anılacak burada.

9 Temmuz’daki gecenin zirvesi de kim ne derse desin Levent Yüksel olacak…

HANGİ ETKİNLİK?
FLAMENKO! Jorge Pardo, Carles Benavent, Jose Maria Bandera, Nino Josele; Levent Yüksel, Cenk Erdoğan ve Taksim Trio ile PACO DE LUCIA anısına


NE ZAMAN?
8 Temmuz Cumartesi, 21.30


NEREDE?
Zorlu PSM Ana Tiyatro


AYRINTILI BİLGİ   |   BİLET AL