Çünkü dünyayı kadınlar değiştirecek

Tolga Akyıldız

İki kadın… İkisi de Dünya’nın güzelliğinden olduğu kadar acısından da bolca beslenmiş güçlü ve söyleyecek sözü olan kadınlar.

İki müzisyen kadın… Aslında ikisi de muhacir. Hiçbir muhacir memleket aşkını heybesine koymayı unutmaz. Sadece memleket aşkını mı? Aslen dünyadaki tüm insanları tenleri gibi giyip taşıyan rengârenk iki müzisyen kadından söz ediyoruz. Müziklerinde sadece Afrika değil bilmediğimiz kıtalar da var…

İki açık kalpli kadın… İkisi de dobra. Sadece müzikleriyle değil dünya yolculukları boyunca “kadın”lıkları üzerinden tüm samimiyetleriyle hikâyeler anlatıyorlar. Sadece kadına değil insana dair meselelerin altını çiziyorlar.

Özgürlüklerine düşkün iki kadın… Bu yüzden şarkılardaki hâlleri hep “Ey özgürlük…” der gibi.

Bundan tam 12 yıl önce; Paris’te Olympic Cafe’de tanıştılar. Sahneye müzisyen olarak çıkıp oradan iki iyi dost olarak indiler. O gün bugündür hem sanatsal anlamda etkileşim içindeler hem de bir nevi “ahretlik” oldular. Müzik zaten öyle bir mesele değil mi? Bir yol arkadaşlığı…

Onlar Fatoumata Diawara ve Hindi Zahra… Bu iki kadın hikâyelerinin başladığı yer olan Olympic Cafe’yi hiç unutmadılar. Şimdi de birlikte çıktıkları turnenin adını gururla “Olympic Cafe Tour” koydular. Yolları İstanbul’dan, İstanbul Caz Festivali’nden geçmeyecekti de nereden geçecekti…

Türkiye’nin birçok kentinde canlı canlı izleme fırsatımız oldu Hindi Zahra’yı. Sıcacık bir müziği var, bilirsiniz. Sevdiği adama çok güzel sözler söyler şarkılar üzerinden. Cazın içindeki ritimdir, Dünya’nın şarkısıdır. Huzur verir. Billie Holiday’le, Patti Smith’le karşılaştırılır. Müziği Fas-Fransa arasında mekik dokur ama sahnesini adımlamadığı, müziğinden feyz almadığı ülke de kalmadı şu fani dünyada. Sadece “Beautiful Tango”, “Stand Up”, “At The Same Time” diyeceğim; gerisini keşfetmek sizin mesainiz. İki önemli albüm: Handmade ve Homeland… İçinde bendir de var Blue Note da… Geleneksel de var modern de… Kendi mahallesi Fas da var, Dünya da… Soul da var folk da…

Fatoumata Diawara müzisyen olduğu kadar iyi de bir aktris. Rol aldığı sokak tiyatroları, müzikaller de var filmlerine ek olarak. Fildişi Sahili’nde doğmuş bir Malili olarak solo kariyerinde hem Batı Afrika’nın Wassoulou geleneğinden besleniyor hem de Zahra gibi tüm dünyanın müziğini içine çekmekten geri kalmıyor. Nasıl çekmesin ki; neredeyse bütün ömrü yollarda geçiyor. Şarkılar dinlemek, şarkılar söylemek için… Henüz dinlemediyseniz 2011’de çıkardığı ilk albümü Fatou tavsiyemdir. Ama “canlı” tadını 2015 tarihli At Home’dan daha net alırsınız.

Bu kadınların yolları Damon Albarn’la da, Nicolas Jaar’la da, Omara Portuondo’yla da, Herbie Hancock’la da kesişebiliyor, ve birbirlerini bulduklarından beri bırakmıyorlar. 12 yıl önce Paris’te o mekânda bir araya geldiklerinden beri… Şimdi Paris’te fitili yanan bu güzel hikâyenin, yani Olympic Cafe Tour’un İstanbul macerasına tanıklık etmek için panoramik manzaralı Tarabya Oteli’nin terasında olmamız elzem gibi görünüyor.

HANGİ ETKİNLİK?
FATOUMATA DIAWARA & HINDI ZAHRA


NE ZAMAN?
17 Temmuz Pazartesi, 21.00


NEREDE?
The Grand Tarabya Panorama Terrace


AYRINTILI BİLGİ   |   BİLET AL